Meme Biyopsisi
Meme kanserinin teşhisinde sıklıkla kullanılan meme biyopsisi kanser bulgusunun erken teşhis edilmesine ve tedavi yöntemlerine kısa sürede başlanmasına imkan sağlar. Araştırmalar göre her 8 kadından birin meme kanseri görülür. Meme dokusunda herhangi bir şüpheli durum oluştuğunda, şüphenin giderilmesi için biyopsi yöntemleri uygulanır.
Bu sayede hastadan alınan doku örneği, patoloji laboratuvarlarında değerlendirilerek kitlenin iyi huylu veya kötü huylu olduğu konusunda tanı ve teşhis gerçekleştirilir. Meme dokusunda şüphe uyandıran kitlede biyopsi uygulamasına karar verilmesi, her zaman kanserin varlığını göstermez. Hekim bu yönde bir karar almışsa, oluşan kitle de kanser riskinin olduğu şüphesinden bahsedilebilir.
Meme dokusunda kanser teşhisinde önemli bir yere sahip olan meme biyopsisi, kitlenin durumuna göre farlı yöntemlerin uygulanmasını gerekli kılabilir. Meme biyopsisinde ince iğne, kalın iğne ve cerrahi biyopsi yöntemleri kullanılabilir. Kullanılan yöntem ise, şüpheli kitlenin büyüklüğü, konunu, hastanın durumuna göre patoloji hekimi tarafından belirlenir.
Meme Biyopsisi Nedir?
Kadınlar açısından ağır sonuçları olan meme kanseri, gelişmiş yöntemlerle kullanılarak meme biyopsisi yöntemi ile çok kısa sürede teşhis edilebilir. Meme biyopsisi, memede oluşan kitleden parça alınarak, patolojik sonuç oluşturacak şekilde incelenmesini olarak tanımlamak mümkündür. Tabi ki olağan durumlarda bu türden işlemlere başvurulmaz.
Bu nedenle, hasta meme dokusunda olağan dışı gelişmelerden söz etmek gerekir. Bu durumun tespitine yönelik de fiziki muayene, manyetik rezonans (MRI), ultrason, mamografi gibi görüntüleme sonuçları değerlendirilir. Görüntüleme sonuçları, meme dokusu dahilinde bir kitlenin varlığına işaret ediyorsa, bu durum hekimde kanser riski şüphesi oluşturuyorsa, biyopsi işlemlerine karar verilir.
Hastanın meme dokusundan cerrahi yöntem uygulanmadan doku örneği alınması, ince ve kalın iğne meme biyopsisi yöntemleri ile gerçekleştirilir. Mikroskop altında incelenen doku örneği ise, oluşan kitlenin iyi huylu veya kötü huylu olduğuna dair sonuçlar ortaya koyar. Bu sayede uzman hekim tedavi yöntemini belirler. Tedavi yöntemi ilaç tedavisi olabileceği gibi, cerrahi bir yöntem de olabilir.
Meme Biyopsisi Neden İstenir?
Meme kanseri bazı lezyonlar ve kozmetik değişikliklerle kendini hissettirir. Her ne kadar bu türden kanser oluşumları kişilere göre farklılık gösterse de, bu kanser türünün bazı evreleri benzer belirtilerle hasta şikayetlerine neden olur. Bu durumda hekim bazı tetkikler gerçekleştirerek, meme biyopsisi yönteminin uygulanmasını isteyebilir.
Meme biyopsisinin istediği durumlar ise;
- Hastanın kendi kontrollerinde, memede elle hissedilebilir bir kitli veya yumrunun tespitinde.
- Meme manyetik rezonans, ultrasonografi, momografi gibi görüntüleme yöntemleri sonucunda şüpheli bulgu elde edildiğinde.
- Meme ucunda kabuklanma, meme derisinde çukurlaşma veya kanlı akıntı olması durumunda.
- Meme gelişen kitlenin iyi veya kötü huylu tümör olup olmadığının tespitinde.
Şeklinde sıralanabilir. Güçlü bir tanı yöntemi olan meme biyopsisi patoloji sonuçları, hastanın genel durumu, yaşı, lezyon durumu ile birlikte değerlendirilerek tedavi yöntemleri oluşturulur.
Meme Biyopsisi Neden Önemlidir?
Kadınlarda görülen ve kronik bir rahatsızlık olan meme kanseri, ultrason görüntüleme cihazları rehberliğinde yapılan meme biyopsisi ile anlaşılabilir. Bu amaç için üretilmiş iğne yardımı hastadan hücre ve doku örneği alınarak patolojik değerlendirmeye alınır. Bu sayede hasta cerrahi yöntemlerin olumsuzluklarından etkilenmeden, oluşan kitlenin iyi veya kötü huylu olup olmadığını öğrenebilir.
Diğer kanseri dokularda olduğu gibi, meme kanserinde de erken teşhis hayati bir önem taşır. İğne meme biyopsisi işlemleri ile hastaya kısa sürede tanı oluşturmak ve uygulanabilir tedavi yöntemlerine bir an önce başlamak mümkündür.
Patolojik sonuca bağlı olarak meme biyopsisinin sonucunda, alınan hücre dokusunun yapısı hakkında da bilgi sağlanır. Bu gibi durumlarda hekim hürce dokusunun yapısına bağlı olarak, çok farklı tedavi yöntemlerine başvurabilir.
Meme Biyopsisi Hangi Durumlarda Uygulanır?
Hasta şikayetleri sırasında meme dokusunda ağrı ve rahatsızlık gibi durumlar olduğunda, meme dokusu yapısı içerisinde oluşan bir kistin varlığından söz edilebilir. Kist yapısı içi sıvı dolu veya katı halde görülmesi mümkündür.
Her iki durumda da meme biyopsisi yöntemi kullanılabilir. Bu gibi durumlarda meme ultrasonu çekilerek, kitlenin konumu ve hacmi hakkında bazı bilgiler elde edilir. Elde edilen bulguya göre de ultrason görüntüleme rehberliğinde kitleye ulaşılarak, sıvı konusu boşaltılarak hastanın rahatlatılması sağlanır.
Kistin katı durumda olması durumlarında, meme biyopsisi yöntemi ile kist aspirasyonu sağlanarak incelemeye esas doku örneği çıkartılır. Gelişmiş hastane koşullarında ve tecrübeli ekip görev aldığı durumlarda, bu türden girişimler çok kısa sürer. Patolojiye alınan doku örneği üzerinden kanser bulgusu araştırılır.
Erken teşhis ve tedavinin önemli olduğu bu gibi rahatsızlıklar için, hekimde kuvvetli şüphe oluşması durumda biyopsi yöntemi kesinlikle önerilir. Kadınlarda bu gibi durumların görülme sıklığı dikkate alınarak, düşük riskli durumlarda da bu yöntem kullanılabilir.
Meme Biyopsisi Ne Zaman Yapılır?
Genellikle fiziki olgunluğa erişmiş her kadın bireyde görülebilen meme kanseri riski, yaş ilerledikçe risk düzeyi artan bir durumda sergiler. Ağrılı ve acılı bir süreçle başlayan şikayetler, meme biyopsisi işlemlerini zorunlu kılar. Meme dokusunda bazı değişimler de, bu yönde şüphe duyulmasına neden olabilir. Meme dokusunda şişme, renk değişikliği, meme başının pozisyon değiştirmesi, kızarıklık, açık yaralar oluşması bu gibi değişimlere işaret eder.
Meme kanserinin teşhisinde önemli bir yere sahip olan mamografi görüntüleme sistemleri, memede oluşan şikayetlerde sıklıkla kullanılır. Ayrıca erken teşhis ve tedavi yöntemlerinin benimsenmesi için, 40 yaş üzerinde tüm kadınların her yıl mamografi çekilmesi tavsiye edilir.
Mamografi sonuçları bir kistin varlığına işaret ettiği durumlarda ise, kesin tanı konulması için meme biyopsisi yapılması önerilir. Türkiye koşullarına göre 40 yaş altı kadınlarda meme dokusu yoğundur. Bu nedenle herhangi bir şikayet olmadığı durumlarda, 40 yaş altı kadınlara mamografi çekimi çoğu zaman önerilmez.
Meme Biyopsisi Nasıl Yapılır?
Meme dokusundan anormal bir kitle veya değişikliğin nedenlerini araştırmak için, güvenilir tanı yöntemlerinden olan meme biyopsisi yöntemleri uygulanır. Genellikle bu gibi anormalliklerin tespitinde ultrason, MRI veya mamografi görüntüleme yöntemleri kullanılır.
Meme biyopsisinde iğne yöntemlerinin kullanılması durumunda, iğne giriş konumuna lokal anestezi uygulaması gerçekleştirilir. İğne biyopsisinin daha az invaziv olduğu için, işlem sonrasında hastanın iyileşme süreci kısa sürer. Hatta bu gibi durumlarda hastalar işlem sonrasında, günlük aktivitelerini kolaylıkla gerçekleştirebilirler.
Kitle konumuna memenin en uygun konumundan giriş sağlanan iğne ile kitle içerisinde ki sıvının boşaltılması veya incelemeye esas olmak üzere doku örneği alınması amaçlanır. Kitle içerisindeki sıvının boşaltılması için, genellikle ince iğne meme biyopsisi işlemi kullanılır.
Kitle içerisinde bulunan sıvı boşaltıldıktan sonra, kitlenin sönmesi beklenerek mememin doğal konumuna dönüşü sağlanır. Kalın iğne biyopsisinde ise, kitleye batı yapılarak patoloji incelemesi için doku örneği alınır.
Meme biyopsisinde kullanılan bir diğer yöntem ise, cerrahi biyopsisi yöntemidir. Bu yöntemde ise, meme dokusu içerisinde oluşan kitlenin tamamının alınması amaçlanır. Bu amaçla sorun oluşan memede iki kesi ile giriş sağlanır.
İşlemler sırasında hasta koşullarına göre genel veya lokal anestezi işlemleri uygulanır. Fiziki muayene sırasında kitle hissedilemiyor ve görüntüleme işlemlerinde görülüyorsa, hekim bu durumda kitlenin konumunu işaretleyerek giriş sağlar.
Meme Biyopsisi Yöntemleri Nelerdir?
Hastada gerçekleştirilen fiziki muayeneler, meme veya memelerde ki değişim yoğunluğu, görüntüleme sonuçları, hekimin meme biyopsisi için kullanacağı yöntemleri belirlemesini sağlar.
Bu gibi durumlar için hekim risk durumunu da değerlendirerek;
- İnce iğne aspirasyon (emme) biyopsisi (İİAB),
- Kalın iğne (Tru-cut) biyopsisi (KİB),
- Vakum yardımlı meme biyopsisi,
- Açık kesitsel biyopsi (insizyonel biyopsi),
- Açık bütünsel biyopsi (eksizyonel biyopsi),
Yöntemlerinden birini önerecektir. Patolojik incelemeye esas yeterli doku örneği alındığında, biyopsisi kanserli doku ve bazı meme hastalıklarının teşhisinde önemli rol oynar. İnce iğne aspirasyon yönteminde vücuda en az girişim yapıldığı için, işlem sonrasında meme dokusunda herhangi bir kesi izi oluşmaz.
Bunun için kullanılan ince iğneli enjektörlerle emme sağlanarak, doku örneği alınması sağlanır. Kalın iğne aspirasyon yönteminde ise, otomatik atımlı sistem bir iğne kullanılır. Bu yöntemle yeterli miktarda doku alınması için, genellikle 5-6 atım yapılır.
Vakkum yöntemli meme biyopsisinde de özel amaçlı oluşturulmuş iğneler kullanır. Yeni kullanılmaya başlanan bu yöntemde, sadece bir defa memeye sokulan iğne ile, vakkum yapılarak doku örneği alınır. Bu yöntemde otomatik atım yapılmaz. Bu sayede olası doku zedelenmeleri de minimum seviyede gerçekleşir.
Memede oluşan kitlenin konumuna ve yapısına göre, açık kesitsel biyopsi veya açık bütünsel biyopsi yöntemler de kullanılabilir. Açık kesitsel biyopsi yönteminde, memede bir kesi oluşturularak kitleden incelemeye esas bir miktar doku örneği alınması sağlanır. Açık bütünsel biyopsi işlemi ise, genel cerrahi yöntemlerle benzerlik gösterir. Bu yöntemde kitlenin tamamı oluşturulan kesi noktasından çıkartılarak, patolojik incelemeye sevk edilir.
İnce İğne Biyopsisi
Kitlenin rahatlıkla hissedilebildiği durumlarda kullanılabilen yöntemler arasında yer alan ince iğne biyopsisi, meme biyopsisi kanser teşhisinde kullanılan konforlu yöntemlerdendir. Bunun için kullanılan ince iğne girişi, hiçbir şekilde kalıcı iz bırakmaz. Hekim tarafından önerildiği durumlarda her hastada uygulanabilir.
Memede oluşan kitle rahatlıkla hissedilemediği durumlarda, işlemlere görüntüleme cihazları da eşlik edecektir. Bu sayede iğnenin uygun konuma batı yapması sağlanarak doku zedelenmelerinin önüne geçilebilir. İnce iğne meme biyopsisi işlemi ile dokuda oluşan sıvı birikimleri boşaltılabileceği gibi, hücre örneği de alınabilir.
Bu yöntemin yeterli hücre örneğinin alınamaması gibi durumlarda, dezavantajı da ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda ya işlemin yeniden tekrarlanması, ya da kalın iğne yöntemine başvurulması gerekir. Bu yöntemle sadece hücre örneği alınabileceği için, doku incelemesi yapılamaz. Bu da süt kesesi ve süt kanalı uygulamalarına imkan vermez.
Kor (Kalın İğne) Biyopsisi
Kor yani kalın iğne meme biyopsisi yönteminde, kullanılan iğne, ince iğne yönteminde kullanılana göre biraz daha kalındır. Bu yöntemde incelemek için yeterli doku örneği alınabilmesi için, hastaya lokal anestezi işlemler uygulanır.
Hekim uygun pozisyon sağlayarak ve batı işlemini 3- 6 kez gerçekleştirerek birkaç doku örneği alır. Hekim diğer yöntemlerde olduğu gibi, ihtiyaç durumunda tercih ettiği görüntüleme yöntemlerini de kullanır.
Kalın iğne meme biyopsisi işlemlerinde iğnenin uygun konuma gönderilebilmesi için, gelişmiş görüntüleme cihazları ile konusunda deneyimli ekibe ihtiyaç vardır. Bu sayede tek bir konumdan giriş sağlanarak, patoloji incelemesine yetecek kadar doku örneği elde edilebilir.
Gerekli durumlarda hekim işaretlemenin doğru yapılabilmesi için, bazı tıbbi gerçeklerde kullanır. İnce iğne yönteminde olduğu gibi, kalın iğne yönteminde de iyileşme sonrasında herhangi bir kalıcı iz oluşmaz.
Vakum Biyopsi
Kalın iğne ve ince iğne yöntemleriyle meme biyopsisi gerçekleştirilebileceği gibi, vakkum yöntemiyle de gerçekleştirilebilir. Bu yöntemde ise memeye doğrudan bir defa giriş sağlayan özel iğneler kullanılır. Bu yöntemin kullanılmasındaki amaç ise, bir defa da daha fazla doku çıkarılması olabilir.
Vakkum meme biyopsisi işlemleri sırasında, hasta memelerin yerleşebileceği özel muayene masasına yüzüstü yatırılır. Acı hissine karşı lokal anestezi uygulanarak, kitleye doğru konumdan giriş sağlanır. Bu yöntemde kullanılan dönen kesici aletle, kesilen dokunun vakum yardımı ile çekimi sağlanır. Hekim gerekli durumlarda vakum cihazını ekseni etrafında döndürerek, daha fazla doku örneği alabilir.
Mamografi Eşliğinde Biyopsi
Memede kitlenin varlığının tespit edilmesi, konumunun ve boyutlarının görüntülenmesi için, mamografi yöntemi kullanılır. Bu görüntüleme yöntemi ile elde edilen bulgular kanser şüphesi oluşturabileceği gibi, meme biyopsisi işlemleri içinde doğru konumun tespitinde kullanılabilir.
Mamografi işlemlerinde, memeler görüntüleme yeteneğine sahip röntgen cihazının iki tabakası arasına sıkıştırılır. Çok ağrılı bir yöntem olmasına rağmen, bu yöntemle küçük kitleleri bile görüntülemek mümkündür.
Konusunda deneyimli ekip tarafından gerçekleştirilmesi durumunda, mamografi hem daha az acı verirken, başarılı görüntüler oluşturarak meme biyopsisi işleminin de doğru konumdan yapılmasına olanak sağlar.
Tıp konusunda araştırma yapan bazı otoriteler, 40 yaş üzerinde bulunan her kadının, periyodik olarak yılda bir defa mamografi çekimlerine katılmasını önerir. Mamografi çekimi için, meme hassasiyetinin en az olduğu adet bitiminin haftası önerilir.
Mr Eşliğinde Meme Biyopsisi
Hasta şikayetleri ve fiziki bulgular memede bir kitle sorununu işaret ediyorsa, kitlenin detaylı incelenmesi için, MR görüntüleme yöntemi kullanılır. Bu sayede hekim detaylı bilgilere ulaşarak, meme biyopsisi işlemini hangi noktalara uygulayacağına karar verir. Bu sayede diğer görüntüleme yöntemleri ile tespit edilemeyen bulgular da, bu yöntemle tespit edilebilir.
Yüksek riskli hastalarda sıklıkla kullanılan MR yöntemi, meme biyopsisi işlemleri sırasında da hekime doğru bilgileri verebilir. Bu sayede hasta memesini kaybetmeden tedavi imkanı bulabilir. MR yönteminde detaylı tarama gerçekleştirilmesi için, özel meme antenleri kullanılır. Ağrısız, acısız kolay uygulanabilir görüntüleme yöntemlerinden olan MR ile mememin korunmasına ve tedavisine daha uygun koşullar sağlanmış olunur.
Çekirdek İğne Biyopsisi
Patolog meme biyopsisi gerçekleştirmek için, görüntüleme cihazlarının eşliğinde farklı yöntemler önerebilir Bunlardan biri de çekirdek iğne biyopsisi yöntemidir. Genellikle MRI görüntüleme cihazı rehberliğinde gerçekleştirilen bu biyopsi yönteminde, daha büyük dokuların alınması mümkündür.
Çekirdek iğne meme biyopsisi işlemlerinde, meme giriş konumunda küçük bir kesi açılır. Hasta bu işlemler sırasında lokal anestezi etkisinde olduğu için, hiçbir ağrı ve acı hissetmez. İşlem sonrasında ise, giriş deliği konumuna bandaj uygulanması yeterli olur. Bu tür işlemler sonrasında kesinlikle dikişe gereksinim duyulmaz.
Eksizyonel Meme Biyopsisi (Lumpektomi)
Ekizyonel meme biyopsisi işlemlerinde, meme yapısında oluşan kanserli bölgenin çıkarılması amaçlanır. Açık bütünsel biyopsi olarak da adlandırılan bu yöntem, hem tanı, hem de tedavi amaçlı kullanılabilir.
Hekim, meme biyopsisi için ekizyonel yöntemini kullandığında, oluşan kitle ile birlikte çevre dokuları da çıkartır. Bu sayede kanserli hücrenin bölünmesinin ve yayılmasının önlenmesi amaçlanır.
Bu durumda da alınan doku örnekleri laboratuvar incelemesine ihtiyaç duyar. Hastada kanserli doku tespit edildiği durumlarda, hasta olası risklere karşı izlenmelidir. Hasta durumuna göre lokla ve genel anestezi yönteminin kullanılabileceği bu yöntem, ince ve kalın iğne biyopsi yöntemlerine göre daha uzun sürede iyileşir.
İnsizyonel Meme Biyopsisi
Ekizyonel meme biyopsisi ile benzerlik gösteren insizyonel biyopsi yöntemi, memelerde oluşan anormal bölgenin bir kısmının çıkartılması için kullanılır. Bazı koşullarda, iğne biyopsisi ile kistten doku örneği alınması mümkün olmayabilir. Hekim bu durumda insizyonel biyopsi yöntemini kullanır.
İnsizyonel meme biyopsisinin işlemlerinde, memenin uygun konumundan kesi oluşturulur. Bu sayede anormal dokuya erişen hekim, gerekli ölçüde dokuda kesi oluşturarak inceleme için alır.
Bu yöntemle patoloji için yeterli miktarda doku örneği alınabileceği için, hücrenin iyi huylu ve kötü huylu değerlendirmesi de net sonuç oluşturur. Patolojik açısından her ne kadar kesin sonuç için bu yöntem kullanılsa da, iz kalması ve iyileşme sürecinin uzun olması nedeniyle dezavantajları da vardır.
Biyopsi Öncesi Ne Tür Hazırlıklar Yapılıyor?
Diğer tüm tanı, teşhis ve tedavi yöntemlerinde olduğu gibi, meme biyopsisi öncesinde de bazı hazırlıkların yapılması gerekir. Hasta şikayetlerini dinleyen doktor, fiziki muayene sonrasında şüpheli durumun tespitine yönelik bazı görüntüleme sonuçları ve tahlil sonuçları ister. Bu türden test sonuçları ise, şüpheli bir durum ortaya koyduğunda, hekim tüm koşulları değerlendirerek biyopsi seçeneklerinden biri için karar alır. Bu durumda hasta bilgilendirilmesi sağlanarak, bazı öneriler sunulur.
Hasta da kendisini biyopsi için hazırlamak durumundadır. Bunun için, hastanın kullandığı ilaçların hekim ile paylaşılması önemlidir. Özellikle kanama riski oluşturan ilaçlar işlem işlemler öncesinde kesilmelidir.
Hastanın bilinen alerji durumları var ise, bunun hekim ile paylaşılması gerekir. Biyopsi işlemleri sonrasında hastada bazı olumsuzluklar gelişme olasılığına karşı, tanıdık birilerinin refakat etmesi önerilir. Biyopsi sonrası memeler daha hassas olabileceği için, hastanın rahat kıyafetler giymesinde fayda görülür.
Meme Biyopsisi Sırasında Neler Olur?
Kanser taraması veya meme dokusunda ki değişimlere ilişkin hasta müracaatta bulunduğunda, hekim buna ilişkin görüntüleme ve test sonuçları için hastayı ilgili bölümlere yönlendirir. Bu sayede gerekli bilgileri sağlayan hekim, kanser şüphesi ile karşılaştığında, hastayı meme biyopsisi işlemleri için radyoloji bölümüne yönlendirilir. Uygulanabilecek yöntemler hasta ile anlaşma sağlanarak belirlenir. Bu işlem için hastaya randevu oluşturulur.
Hasta planlandığı gibi biyopsi işlemleri için hastane koşullarında hazır bulunduğunda ise, ihtiyaca göre lokal veya genel anestezi uygulanarak giriş işlemi ve doku örneği alımı gerçekleştirilir. Hasta işlemler sonrası hekimin öngördüğü sürece gözlem altında tutularak taburcu edilir. Bu işlemler için cerrahi yöntemler uygulanmışsa, hastanın bir gün süreyle yatış yapması önerilebilir.
Biyopsi Sonrası Hasta Nelere Dikkat Etmeli?
Cerrahi yöntemlerin uygulandığı meme biyopsisi işlemleri haricinde, hastaya bandaj uygulaması yapılarak kısa süreli müşahede sonrasında taburcu edilir. Bu sayede hasta günlük aktivitelerine kısa sürede dönüş sağlayabilirler.
Kalın iğne biyopsisi işlemleri sonrasında, meme konumunda morarma ve ağrılar hissedilmesi olasıdır. Bunun için hekim tarafından önerilen ağrı kesicilerden faydalanılmalıdır. Bu gibi işlemler sonrasında, dikkat gerektiren işlerden kaçınılması önerilir.
Cerrahi biyopsi işlemleri sonrasında ise, daha dikkatli olunması, özellikle dikiş konumunu etkileyecek davranışlardan kaçınılması gerekir. İltihap sorunları yaşanmaması için, hekim belirli bir süre ile hastanın banyo işlemlerinde özen göstermesini isteyecektir.
Meme Biyopsisinden Sonra İyileşmek Ne Kadar Sürer?
Kullanılan yöntemlere göre meme biyopsisi iyileşme süreci farklılık oluşturur. İnce iğne, kalın iğne, vakum yöntemleri kullanıldığı durumlarda, hasta sorunsuz bir şekilde günlük yaşantısına dönüş sağlayabilir.
Bu yöntemle giriş konumları ise, hastanın başka bir sağlık sorunu olmadığında 2-3 gün içerisinde kapanır. Meme biyopsisinin yapılmasının amacı, dokuda kanser araştırmasının yapılmasına yöneliktir.
Patoloji sonucu kötü huylu bir tümörden bahsediyorsa, tedavi süreci tümör yapısının durumuna göre daha uzun sürebilir. Meme biyopsisinde cerrahi yöntemlerin kullanılması durumunda, giriş konumunda oluşan kesinin kapanması bir hafta kadar sürebilir. Bu durum hastanın yaşıyla, sağlık durumu ile doğrudan ilgilidir.
Meme Biyopsisinin Avantajları Nelerdir?
Hastalar meme kanseri tanısında meme biyopsisi yöntemine onay verdiklerinde, ağrısız ve açısız yöntemlerin avantajlarından faydalanabilirler. Bu yöntemin avantajları ise, hızlı, konforlu ve kesin tanı oluşturması olarak sayılabilir.
Özellikle gelişmiş görüntüleme sistemleri işlemlere dahil edildiğinde, tek giriş ile incelemeye esas doku ve hücre örnekleri elde edilebilir. Bu da patoloji sonuçlarına bağlı olarak, yapının kanserli olup olmadığına yönelik kısa sürede teşhis imkanı sunar.
Meme Biyopsisi Sonuçları Ne Anlama Gelir?
Diğer biyopsi sonuçlarında olduğu gibi, meme biyopsisi sonuçları da patoloji raporuna göre değerlendirilir. Patoloji sonuçlarından, doku örneğinin boyutu, tutarlılığı, biyopsi bölgesinin konumu, kanserli ve kanserli olmayan değişiklikler, kanser öncesi hücrelerden elde edilen bulgular, dokunun iyi huylu veya kötü huylu olduğu gibi bilgiler yer alır. Ayrıca doku incelemesi sonucunda, kötü huylu oluşumların orta ve yüksek risk durumlarında da yer verilir.
Meme Biyopsisi Fiyatları 2025
Meme biyopsisi fiyatları aynı zamanda laboratuvar koşullarına, işlemler sırasında görev alan ekibin başarı düzeyine, işlemler için ihtiyaç duyulan görüntüleme yöntemlerine göre değişiklik gösterir. Ayrıca bu türden işlemlerde farklı yöntemlerin kullanılması da 2025 Meme biyopsisi fiyatlarında farklılıklara neden olur.
Sık Sorulan Sorular
Meme Biyopsisi Acıyor Mu?
İşlemler sırasında lokal veya genel anestezi işlemlerini yer verildiği için, meme biyopsisi işlemleri sırasında acı hissi oluşmaz. Anestezinin etkisi geçtiğinde ise bir miktar acı hissi duyulabilir.
Meme Biyopsisi Kaç Dakika Sürer?
Kullanılan yöntemlere göre meme biyopsisi işlemlerinin süresi değişir. İnce iğne, kalın iğne veya vakum işlemleri uygulandığında, biyopsi işlemi maksimum 20 dakikada tamamlanır.
Biyopsi Almak Ne Kadar Sürer?
Gerekli görüntüleme sonuçları hekimin eline ulaştığında, hekim uygun konumdan giriş sağlayarak 5 dakika gibi kısa sürede meme biyopsisi işlemini tamamlayabilir. Genellikle iğne yöntemlerinin kullanıldığı bu durum, hastane koşullarına ve gören alan ekibin tecrübesine göre değişebilir. Ancak işlemler sırasında cerrahi yöntemler uygulandığı durumlarda, hasta durumuna göre maksimum 1 saat kadar sürebilir. Bu durum çoğunlukla kitlenin durumuna göre değişir.
Meme Biyopsi Sonucu Pozitif Ne Demek?
Patoloji sonucuna göre meme biyopsisi pozitif olarak rapor edilmişse, bu incelenen dokuda kanser oluşumunun varlığını işaret eder. Bu durum riskli veya yüksek riskli olarak değerlendirilebilir.
Memede Kanseri 1 Evre Belirtileri Nelerdir?
Meme kanseri 1. evre belirtileri, genellikle memede kitle olarak kendini gösterir. Bu gibi durumlar meme biyopsisi ile kolayca anlaşılabilir. Bazı hastalar da ise, meme başı akıntısı, meme başı çöküntüsü, kaşıntı ile kendini hissettirebilir. Bu evrede hasta genellikle koltuk altı şişlik şikayeti ile başvuruda bulunur.
Biyopsi Yapılan Yara Kaç Günde İyileşir?
Gelişmiş iğne yöntemleri kullanıldığında, meme biyopsisi giriş deliği en geç üç gün içerisinde iyileşir. Cerrahi yöntemlerde ise, kesitin ve kitlenin boyutuna göre iyileşme biraz zaman alabilir.
Meme Biyopsisi Sonrası Banyo Yapılır Mı?
İnceleme için doku veya hücre örneği alınabilmesi için, meme biyopsisi bir giriş deliğine veya bir kesi oluşmasına ihtiyaç duyar. Bu konumların enfeksiyon kapmaması için, konumun iyileşmesinin beklenmesi faydalı olacaktır. Bu süreçte hastalar giriş konumuna yönelik önlemler alarak banyo işlemlerini gerçekleştirebilirler.
Her Biyopsi Kanser Mi?
Hekim tarafından memede şikayetine bağlı olarak meme biyopsisi önerilmesi, hastada kanser olduğu anlamına gelmez. Bu konuda kesin bir şey söylemek için, mutlaka patoloji sonuçlarının incelenmesi gerekir.
Kanser Biyopsi Sonucu Kaç Günde Çıkar?
Kanser sonuçlarına ilişkin bir değerlendirmede bulunmak için, meme biyopsisi işlemleri ile elde edilen doku ve hücre örneklerinin incelemeye uygun yeterlilikte olması gerekir. Bu türden inceleme sonuçlarının patolojiden çıkması, hastane koşullarına ve laboratuvarın imkanlarına göre değişiklik gösterir. Uygun koşullar sağlandığında ise, patoloji uzmanın doku örnekleri üzerinde bir takım testler uygulayarak birkaç gün içerisinde sonuç bildirir.
Biyopsi Yatarak Tedavi Mi?
İstisnai durumlar haricinde meme biyopsisi işlemleri sarasında yatış öngörülmez. İşlem sonrasında hasta koşulları da uygun olduğunda, yaklaşık 20 dakika sonra hasta normal hayatına dönebilir. Cerrahi yöntemlerin uygulandığı durumlarda da bu türden işlemler uygulansa da, hastanın durumu bazen bir gün yatış gerektirebilir.
Meme Biyopsisi Ne İşe Yarar?
Meme dokusunda bazı değişimlerin nedenlerini araştırmak, oluşan kistlerin iyi veya kötü huylu olup olmadığını tespit için, meme biyopsisi işlemleri kullanılır. Bu işlemler için kapsamlı cerrahi yöntem kullanıldığında ise, aynı zamanda kitle tamamen çıkartılarak tedavi işlemi de gerçekleştirilebilir.
Meme Biyopsisinde Risk Var Mı? Meme Biyopsisi Zararlı Mıdır?
Gelişmiş görüntüleme yöntemleri kullanıldığında ve deneyimli işlemlere dahil olduğunda, meme biyopsisi risk oluşturmaz. Tanı oluşturmak için kullanılan bu yöntem, başarılı bir şeklide gerçekleştirildiğinde herhangi bir zarar oluşturmaz. Gerekli koşullar sağlanmadığı durumlarda, doğru konuma giriş sağlanamayacağı gibi, doku sağlıklı dokularda zarar görebilir.
Biyopside Hasta Uyutulur Mu?
Gerekmedikçe meme biyopsisi işlemlerinde hasta uyutulmaz. Bazen işlemin boyutu, hastanın durumu genel anestezi gerektirebilir. Bu gibi durumlarda işlemin başarısını etkilememesi için hasta uyutulabilir.
Meme Biyopsisinde Neye Bakılır?
Genellikle meme biyopsisi işlemlerinde kanserli olgusu araştırılır. Ancak patoloji sonuçlarına göre, oluşan dokunun yapısı, boyutu, evresi hakkında da bazı bilgiler sağlanır.
Biyopside Kanser Nasıl Anlaşılır?
Doku ve hücre örneği alımı için gerçekleştirilen meme biyopsisi, dorudan tanı oluşturmaz. Bunun için patolojik incelemenin sonuçlanması gerekir. Patoloji sonucu pozitif olarak belirtildiği durumlarda, kanserli oluşumdan bahsedilebilir.
Meme Biyopsilerinin Yüzde Kaçı Kanserdir?
Şüpheli bulgular neticesinde meme biyopsisi işlemine karar verildiğinde, inceleme sonuçlarının yaklaşık %10 ile 40 kadarı kanser oluşumuna işaret eder.
Biyopsi Almak Kanseri Yayar Mı?
Memede kitle ve Kanser taramasının sonuçlarına ulaşmak için, meme biyopsisi yöntemi kullanılır. Tümör şüphesi bulunan dokuya doğrudan müdahale olan bu türden yöntemler, yüksek riskli hastalarda kanseri yayabilir. Bu türden bulguya rastlayan hekim ise, en kısa sürede tedavi işlemlerini başlatmalıdır.
Biyopsi Kesin Sonuç Verir Mi?
İnce iğne ile meme biyopsisi işlemleri gerçekleştirildiğinde, sonuçları açısından değerlendirilmesi gerekir. Patoloji sonucu kanser olgusuna işaret ediyorsa, bunun kesin sonuç olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak kanser olgusuna rastlanmadığı durumlarda, memede birkaç biyopsi işleminin daha yapılması gerekebilir. Kalın iğne, vakum ve cerrahi yöntemler ile biyopsi yapıldığında, her durumda da kesin sonuçtan bahsedilebilir.
Memedeki Her Kitle Kötü Huylu Mudur?
Memede oluşan her kitleyi kötü huylu olarak tanımlamak doğru değildir. Bunun ortaya konulması için, meme biyopsisi yöntemlerinden birinin denenerek, doku üzerinde patolojik araştırmanın yapılması gerekir.
Memede Biyopsi İşlemi Ne Kadar Sürer?
Kullanılan yöntemlere göre meme biyopsisi işlemleri farklı sürelerde tamamlanır. Hekim tek bir noktandan giriş sağlayarak birkaç batımla yeterli doku örneği almışsa, 5 ile 15 dakika içerisinde işlem tamamlanabilir. Cerrahi yöntemlerde ise, genel veya kısmi uygulanan yöntemlere göre süre 20 dakika ile 1 saat aralığında değişecektir.
Meme Biyopsisi Sonrası Memede Morarma Neden Olur?
Genellikle kalın iğne batımlarına bağlı olarak meme biyopsisi sonrasında morluklar oluşabilir. Bu işleme vücudun bir tepkimesi olarak algılanır ve birkaç gün içerisinde eski konumuna geriler. Bu durum meme giriş konumunda bulunan damarların, deri altında oluşturduğu birikmelerle ilişkilendirilir. Bununla birlikte şişkinlik, geçmeyen lezyonlar görüldüğünde hekime başvurulması gerekir.
Ne Tür Durumlar Meme Kanserine Benzer Görünebilir Veya Hissedilebilir?
Meme konumuna alınan darbeler, süt kanallarının kapanmasına bağlı lezyonlar, iyi huylu kist oluşumları da meme kanseri benzeri kozmetik değişimler oluşturabilir veya acı hissi verebilir. Uygun yöntemler kullanıldığında bu gibi durumlarda meme biyopsisi ile değerlendirilebilir.